Diş Eti Hastalıkları Tedavisi - Periodontoloji

Sağlıklı dişlere sahip olmak hem insan sağlığı hem de görünüş açısından çok önemlidir. Sağlıklı dişlere sahip olmak için aynı zamanda sağlıklı diş etlerine de sahip olmak gerekir. Diş eti iltihabı ya da gingivitis olarak başlayan ve ilerleme şekline ve türüne bağlı olarak periodontitise dönüşen diş eti hastalıklarının mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Periodontoloji diş çevresindeki dokular özelinde uzmanlaşan diş hekimliği dalıdır. Diş eti ve çevre dokularla ilgili meydana gelen hastalıklar periodontal hastalıklar olarak ifade edilir.

 

Diş Taşı Temizliği

İçindekiler

Periodontal Hastalıklar Nelerdir?

Periodantal hastalıklar temelde dişleri çevreleyen, destekleyen dokuların enfeksiyonu ya da iltihaplanması sonucu ortaya çıkan hastalıklardır. Yapılan araştırmalarda 30 yaş üzerindeki yetişkinlerin %47,2’sinde periodontal hastalık olduğu görülmektedir. 65 yaş ve üzerinde ise bu oran %70,1’e yükselmektedir.

Yaygın olarak görülen periodontal hastalıkların sınıflandırılması yaygın olarak aşağıdaki gibi yapılmaktadır.

  • Diş Eti İltihabı – Gingivitis
  • Kronik Periodontitis
  • Agresif Periodontitis
  • Sistemik Hastalıkların Belirtisi Olarak Periodontitis
  • Nekrotizan Periodontal Hastalıklar
  • Periodonsiyum Apseleri
  • Endodontik Lezyonlarla İlişkili Periodontitis
  • Gelişimsel ve Kazanılmış Deformiteler

Diş eti kanamasıyla başlayan ve ilerledikçe dişin sallanarak düşmesine neden olan dişeti hastalıkları ve bunların cerrahi olan ve olmayan tedavisi ile ilgilenen bilim dalıdır. Diş eti hastalığının klinik belirtileri; diş etlerinin kanaması, kırmızı, ödemli ve hassas diş etleri, dişlerden kolay ayrılabilen diş etleri, sallanan ve yer değiştiren dişler, sürekli kötü ağız kokusudur. Tedavide bazen sadece daha iyi bir ağız bakımı ve profesyonel diş taşı temizliği yeterli olabilir.

Tedavi edilmeyen diş eti iltihabı periodontitise ilerleyebilir. Diş eti iltihabına neden olan plak zamanla diş eti çizgisinin altına yayılır ve ilerler. Plaktaki bakterilerin ürettiği toksinler diş etlerini tahriş eder. Bu tahrişin sonunda dişleri destekleyen dokular zarar görür. Diş etleri dişlerden ayrılır bu durumun sonucunda ise dişler ve diş eti arasındaki boşlukların enfeksiyon kapar. Hastalığın ilerlemesi ile diş etleri dişlerden daha fazla ayrılır, daha çok doku hasar alır ve nihayetinde diş kaybı meydana gelebilir.

number10
Gingivitis

Gingivitis, diş eti hastalıklarının başlangıcı olarak kabul edilir. Diş etinin şişmesi, diş eti kızarması ve diş temizliği esnasında, fırçalama ya da diş ipi kullanılırken kanamaların meydana gelmesine neden olan bir hastalıktır. Sağlıklı bir diş eti açık pembe renkte, gül kurusu pembesine yakın bir tondadır. Diş eti hastalıklarının temel nedeni, diş eti çevresinde oluşan bakteri plağıdır. Bu plağın uzaklaştırılmaması, diş eti sağlığının bozulmasının yanı sıra birçok rahatsızlığa neden olabilir. Bakteri plağı uzaklaştırılmadığı takdirde diş etinin rengi kırmızılaşmaktadır ve hafif şişkinlikler görülür. Diş etleri, diş üzerindeki sıkı tutunma özelliklerini kaybetmeye başlar.Diş eti hastalığını yaşayıp yaşamadığınızı anlamanın en önemli bulgusu, diş fırçalama esnasında oluşan kanamadır. Bunun dışında bazı gıdaları ısırırken yaşadığınız kanamalar da diş eti hastalığının bulgularından görülebilir. Bu durumda yapmanız gereken, mutlaka diş hekimine görünmektir.

number11
Periodontitis

Gingivitis, yani temel düzeydeki diş eti rahatsızlığı, iyi bir ağız bakımı ile düzelmektedir. Ancak bu rahatsızlık tedavi edilmediği takdirde, belli bir süreç içinde periodontitis adı verilen, daha ileri bir rahatsızlığa dönüşmektedir. Periodontitis varlığında diş kökü ile çene kemiği arasındaki lifler erimeye başlar ve diş eti ile diş arasında bazı boşluklar oluşur. Bu boşluklara cep adı verilir. Bu ceplerde bakteriler, toksinler ve gıda artıkları birikebilir ve bu dokulara enfeksiyonların yayılmasına neden olabilir. Periodontal rahatsızlıklar, oldukça yaygındır. Yapılan araştırmalara göre, yetişkinlerdeki diş kayıplarının arkasında yüzde 70’e varan oranda periodontal kaynaklı hastalıklar karşımıza çıkmaktadır. Periodontal rahatsızlıklar, gözle görülür bulgular ortaya koymadan, hastada herhangi bir ağrı şikayeti oluşturmadan ilerleyebilir. Bu yüzden erken teşhis için önemlidir ve mutlaka bir diş eti hastalıkları uzmanı tarafından düzenli kontroller yapılmalıdır.

number12
Ağız Kokusu

Ağız kokusu, diş eti hastalıkları arasında sosyal ve psikolojik anlamda problemlere yol açan bir rahatsızlıktır. İlerlemiş bir diş eti rahatsızlığı ve dikkate alınmayan ağız sağlığı neticesinde, ağız kokusu ortaya çıkabilmektedir. İlerlemiş bir diş eti rahatsızlığının olması, dişlerdeki çürükler ve diğer dental problemler, sigara ve içki kullanımı, antidepresan, ağız kuruluğuna yol açan antikolinenerjik, diüretik ve antiparkinson ilaçları, şeker hastalığı, mide, karaciğer ve boğaz enfeksiyonları, vitamin eksiklikleri neden olabilir.

Periodontal hastalıklar, büyük bir oranda önlenebilen ve kontrol altına alınabilen hastalıklardır. Periodontal tedavide en önemli aşama hastanın etkili ve düzenli bir şekilde dişeti, diş ve dişler arası temizliği uygulayarak ağız sağlığını koruyabilmeyi öğrenmesidir.

Dişeti hastalıklarının erken dönemde teşhis edilmesi dişetleri ve dişlerin sağlığını koruma açısından çok önemlidir. Başlangıç tedavisi sırasında ayrıca, kötü ve taşkın dolguların yenilenmesi, çürük dişlere dolgu yapılması, dişeti kenarı ile uyumu ve şekli doğru olmayan protezlerin düzeltilmesi gibi bakteri tutunmasını kolaylaştırıcı yerel faktörlerin uzaklaştırılması, kanal tedavileri ve kurtarılamayacak ümitsiz dişlerin çekimi yapılmalıdır.

Diş Eti Tedavisi Nedir? Ne Kadar Sürer?

Diş eti hastalıkları 3 farklı aşamada değerlendiriliyor. Şayet ilk aşamadaysa tedavi daha kolay ve daha kısa süreli olur. Ancak ikinci ve üçüncü aşamada tedavinin süresi de daha uzundur ve daha meşakkatli bir süreç hastaları bekler. Tedavinin ne kadar süreceği hastalığı ne kadar ilerlediğine ve hastanın diş etlerinin durumuna bağlı olarak değişebiliyor. Sizlere net bir süre belirtmemiz bu nedenle yanıltıcı olabilir. Olabildiğince herhangi bir rahatsızlık hissettiğinizde diş doktorunuza giderek derhal diş eti hastalığına müdahale edilmesini sağlamanızda fayda var.

Bazı hastalar dişlerini fırçalarken diş etlerinde kanama olduğunu fark edebiliyor. Bu durumda akıllara sağlıklı diş etinde kanama olur bu sorusu geliyor. Net bir şekilde belirtebiliriz diye sağlıklı bir diş etinde kanama meydana gelmez. Diş etlerinde kanama olması kesinlikle ciddiye alınması gereken durumların başında geliyor. Diş eti kanaması pek çok farklı nedenden kaynaklanabilir. Bu nedenle diş eti kanamasına sebep olan unsurun belirlenebilmesi ve uygun tedaviye hemen başlanması için mutlaka zaman kaybetmeden bir diş hekiminden randevu almalısınız. Diş etlerinde çekilme ya da iltihaplanma gibi pek çok farklı durum diş etlerinde kanamaya sebebiyet verebiliyor. Önlem alınmadığında ve tedavi edilmediğinde bu durum diş kaybına neden olabilir.

Diş eti çekilmesi diş kaybı ile sonuçlara bildiği için üzerinde mutlaka durulması gereken sağlık sorunlarından biridir. Diş eti çekilmesine müdahale edilebilmesi için öncelikle nedeninin araştırılması gerekiyor. Geceleri diş gıcırdatmak ya da yanlış diş fırçalama yöntemleri gibi pek çok farklı unsura bağlı olarak diş eti çekilmesi meydana gelebilir. Bu nedeni tespit edilmesi ve ortadan kaldırılması ile diş eti çekilmesinin durdurulması amaçlanır. Bunun yanı sıra yapılan muayene sonrasında damak bölgesinden alınan diş eti greftleri ile diş eti çekilmesinin üzerinin örtülmesi gibi farklı tedavi yöntemleri de denenebilir. Ancak bu ve benzeri tedavilerin kişiye uygun olup olmadığının belirlenmesi için mutlaka öncelikle muayene olmanız gerekiyor.

Tedavi ilk aşaması dişler üzerinde oluşan sert birikintilerin diş hekiminiz tarafından bazı aletler yardımıyla uzaklaştırılmasıdır. Tedavinin etkili olabilmesi için size hastalığa sebep olan mikrobiyal dental diş plağın diş ipi ve fırça ile doğru bir yöntemle nasıl temizleneceği öğretilir. Basit bir diş eti iltihabında önerilen bu yöntem yeterli olur. Ancak daha şiddetli enfeksiyonlarda diş ve diş eti arasında meydana gelen kemik erimesine bağlı olarak oluşan ve cep adı verilen boşluklarının tedavisinde yardımcı biyomateryallerin kullanıldığı periodontal cerrahi uygulamalar yapılır. Bazen de lazer gibi teknolojik cihazlar ile kanamasız, ağrısız ve dikişsiz bir tedavi yöntemi uygulanır. Bu uygulamalar sonrasında da hastalar, 3-6-12 aylık olan kontrollere alınır. Her kontrolde ise ara yüz temizliğiniz ve fırçalama tekniğiniz değerlendirilmeye alınacaktır.

Tedavilerin amacı dişlerin etrafında bulunan ceplerin enfeksiyon oluşturabilecek bakterilerden ve plaklardan iyice temizlenmesi ve bu işlemler yapılırken bölgedeki dokuların hasar görmemesidir. Hastanın durumu özelinde farklı periodontal tedavi yaklaşımları tercih edilebilir.

Ameliyatsız Tedaviler

Periodontitis ilerlemiş değilse ameliyatsız tedaviler tercih edilir. Diş taşı ya da tartar olarak adlandırılan yapıların temizlenmesi işlemi, kök yüzeylerinin düzleştirilerek daha fazla bakteri ve tartar oluşumun engellenmesi gibi uygulamalar ameliyatsız tedaviler arasında yer almaktadır.

Diş Eti Grefti Ameliyatı

Aşırı diş eti çekilmesi nedeniyle diş eti dokusunun olmadığı yerlerde kökleri kapatmak ve diş eti dokusunu genişletmek için yapılan operasyondur. Donör kaynaktan alınan diş eti dokusunun çekilme olan bölgelere yerleştirmesi sonucunda diş kaybının önlenmesi ve bölgedeki dokuların daha fazla hasar görmemesi sağlanır. Bu operasyon aynı zamanda çekilmeye bağlı oluşan kötü görünümü de ortadan kaldırır.

Lazer Tedavisi

Periodontal tedavilerde amaç dokuların en iyi seviyede korunmasıdır. Lazer teknolojileri kullanılan tedavilerde lazerin sadece diş eti cebinde bulunan patojen mikroorganizmaları yok etmesi amaçlanır.

Rejeneratif Prosedürler

Periodontal hastalığa bağlı olarak dişleri destekleyen kemik dokular tahrip olduğunda rejeneratif prosedürler önerilir. Bu işlem diş etinin geriye doğru katlanması, ceplerde bulunan bakterilerin temizlenmesi ve sonrasında vücudun kemik ve doku yenileme yeteneğini teşvik amaçlı kullanılan kemik aşıları ve doku uyarıcı proteinler kullanılması ile gerçekleştirilir.

Diş Kron Boyu Uzatma

Bazı durumlarda dişetleri olması gerektiğinden çok daha uzun olabilir. Bu durumda diş kronu uzatma prosedürü uygulanır. Bu uygulama fazla uzun dişetinin altında kalan ve gözükmeyen hasarlı dokuların ortaya çıkarılmasına ve tedavi edilebilmesine yardımcı olur.

Diş İmplanlatları

Periodontal hastalıklara bağlı olarak diş kaybı yaşanması durumunda implant, kaybedilen dişin yerini doldurmak için diş implantı yapılabilir.

Cep Küçültme İşlemleri

Periodontal hastalıkların bir sonucu olarak dişleri çevreleyen dokular hasar görür ve dişlerin çevresinde cep adı verilen oluşumlar meydana gelir. Cep oluşumları zaman içerisinde derinleşir ve bakterilerin daha geniş bir alana sahip olmasına yardımcı olur. Ceplerin topladığı bakteri miktarının artması dişin çok daha fazla zarar görmesine neden olur. Bu durumu önlemek için oluşan cepler küçültülür. Ceplerin küçültülmesi işlemi evde ağız bakımı esnasında temizlenmeyecek boyutlara gelen derinliğe sahip cepler için yapılır.

Diş Eti Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?

Sağlıklı diş etleri soluk pembe ile koyu pembe arasında bir renge sahiptir ve sıkı bir yapıya sahiptir.

  •  Ağız kokusu,
  • Dokunmaya karşı hassas diş etleri,
  • Gevşek dişler,
  • Çiğneme esnasında ağrı,
  • Diş etlerinin kolay kanaması,
  • Fırçalama sonrasında diş fırçasında pembemsi renk değişimi,
  • Dişetinin parlak kırmızı, mor, koyu kırmızı renge sahip olması,
  • Diş ve dişetleri arasında iltihap
  • Dişlerin normalden daha uzun gözükmesine neden olan diş eti çekilmesi gibi belirtiler diş eti hastalıklarının habercisi olarak kabul edilir.

 

Periodontitis belirtileri; Diş etlerinin şişmesi ve kırmızılaşması, diş etlerinin çekilme ve büyümelerin meydana gelmesi, diş etlerinin daha hassas olması ve yer yer kanamaların yaşanması, dişlerde aralanma meydana gelmesi, iltihap, sallanma, abse oluşumu, ağızda rahatsız edici bir koku ve diş kaybıdır.

Giriş düzeyinde periodontitis, basit tedavi yöntemleri ile tedavi edilebilmektedir. Ancak ileri düzeyde periodontitis, cerrahi yöntemlerle tedavi edilmektedir.

Diş Eti Hastalıklarına Neden Olan Faktörler Nelerdir?

Periodontal hastalıkların esas nedeni bakteri plağı olmakla birlikte, gündelik yaşamdaki birçok alışkanlık da bu diş eti hastalığının nedenleri arasında yer alabilir. Bu faktörler arasında sigara kullanımı, ilaç kullanımı, stres ve bazı hastalıklar, beslenme alışkanlıkları yer alır.

 

  •  Sigara kullanımı: Sigara, diş eti hastalıkları için ciddi bir risk teşkil etmektedir. Yapılan araştırmalara göre, sigara kullanan insanlarda sigara kullanmayanlara göre çok daha yüksek oranda diş taşı oluşumu gözlenmiştir. Sigara içen insanlardaki diş eti ceplerinin daha derin olduğu, doku kayıplarının daha yüksek oranda olduğu tespit edilmiştir. Sigaranın yaydığı ısı ve içerdiği maddeler, diş eti iltihabına neden olabilmektedir.
  • Hamilelik-Menopoz: Menopoz ve hamilelik döneminde, gerçekleşen hormonal değişimlerin etkisi ile diş eti dokularında değişimler görülebilmektedir. Bu dönemlerde diş eti rahatsızlıkları riski daha yüksek olduğundan, günlük diş ve ağız temizliğine daha fazla özen gösterilmesi gerekmektedir.
  • Diyabet: İnsülin hormonunun eksikliği, yokluğu ya da etkisini az göstermesi gibi nedenlerden ortaya çıkan diyabet hastalığında periodontal rahatsızlıkların görülme riski yüksektir. Diş eti hastalıkları, ortaya çıkan komplikasyonların etkisiyle daha kolay ilerleyebilir ve şiddetli sonuçlar ortaya koyabilir. Bu nedenle diyabet hastaları ağız ve diş sağlıklarına, ciddi şekilde dikkat etmelilerdir. Periyodik olarak diş hekimi kontrolü de, diyabet hastaları için önemlidir.
  • İlaç kullanımı: Bazı ilaçlar, içerdikleri kimyasal yapıların etkisiyle ağız içindeki dokuları etkileyebilmekte ve diş eti sağlığı üzerinde olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. Bu ilaçlar arasında antidepresan ilaçlar, epilepsi, tansiyon ilaçları, doğum kontrol hapları, kalp ilaçları, astım ilaçları ve sprey olarak alınan bazı ilaçlar yer alır.
  • Stres ve yetersiz beslenme: Periodontitis, bünyenin stresli hissettiği dönemlerde daha hızlı gelişen bir rahatsızlıktır. Stres, diş eti enfeksiyonları ile mücadeleyi zorlaştıran bir faktördür ve stresli olmak, periodontal rahatsızlıklar için risklidir. Stres dışında diğer bir diş eti hastalıkları nedeni ise yetersiz beslenmedir. Ağız sağlığı için tehlike içermeyen ve sağlıklı besinler, düzenli ve yeterli şekilde alınmalıdır.

Diş Eti İltihabı Nedir?

Diş eti hastalıklarının başlangıç aşaması genellikle diş eti iltihabıdır. Diş eti iltihabı diş etlerinde ve dişlerin çevresinde oluşan yumuşak, yapışkan bir dokudur. Ağız ve diş temizliğinin düzenli olarak yapılmaması hatta diş ipi kullanılmaması diş etlerinde iltihaplanmaya neden olabiliyor. Çünkü diş ipleri dişlerde oluşan plak adı verilen katmanın dişlerden uzaklaştırılmasını sağlıyor. Diş yüzeyinin diş plakları ile kaplanması durumunda diş etlerinde de iltihaplanma meydana geliyor. Bu nedenle diş eti iltihabının en temel sebebinin diş plakları olduğunu belirtebiliriz. Diş eti iltihabının tedavi edilmemesi durumunda dişlerde, diş etlerinde hatta çene kemiğinde bile kalıcı zararlar meydana gelebilir.

Diş Eti İltihabı Nasıl Önlenir?

Ağız ve diş sağlığına dikkat ediyor olsanız dahi mutlaka düzenli aralıklarla diş hekimine gitmeniz lazım. Çünkü çok hasta dişlerini her gün fırçaladığını söylese de yapılan muayene de çok sayıda diş plağı oluştuğunu görebiliyoruz. Diş plakları profesyonel bir teknikle diş hekimi tarafından temizlenmediğinde diş tartarlarına dönüşür. Diş tartarı diş fırçası ya da diş ipi kullanımı ile dişlerden uzaklaştırılamaz. Bu durumda mutlaka diş hekimi tarafından tartarın temizlenmesi gerekir. Diş eti iltihabının oluşmasını engellemek istiyorsanız ağız ve diş temizliğine maksimum düzeyde dikkat etmekle birlikte mutlaka 6 ayda bir diş kontrolüne gitmelisiniz. Tütün ürünlerinin kullanımı tek başına diş eti iltihabının sebebi olabiliyor. Bu nedenle sigara ve diğer tütün ürünlerini kullanmamanız gerekir. Sadece diş sağlığı açısından değil, tüm vücudunuzun sağlığı bakımından bu konuya önem vermelisiniz.

Ağız ve Diş Sağlığı Açısından Tüm Hamilelik Döneminde Gıda Tüketiminde Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

A,C,D vitaminleri ile fosfor ve kalsiyumdan zengin temel yiyecekler alan meyvalar ve sebzeler, tahıl, süt ve mandıra ürünleri ile et, balık ve yumurta dengeli olarak alınmalıdır. Dişlere zarar vermemek için şekerli yiyecek tüketmekten mümkün olduğu kadar kaçınılmalı (özellikle yemek aralarında). Kurutulmuş meyve ve karemel gibi yapışkan şekerli yiyeceklerden uzak durulmalıdır.

Hamilelik Sırasında Diş Tedavisi Yapılabilir mi ?

Hamileliğin ilk üç ayında bebeğin organ gelişim evresi olan ilk üç ayda etkili dental tedaviden kaçınılmalıdır. Tedaviler ikinci üç aya ertelenmelidir. Diş ya da diş eti iltihabı gibi acil durumlarda, var olan enfeksiyonun bebeğin gelişimini dental tedavinin olumsuzluklarından daha fazla etkileyebileceği düşüncesi ön plana alınmalı ve bir jinokoloğun önerileri doğrultusunda dental tedavi yapılmalıdr. Son üç ayda tedavi için gerekli olan pozisyonları rahat alalaması ve koltukta uzun süre oturamaması nedeni ile diş tedavisi yaparken anne rahatsız olabilmektedir

Hamilelik Gingivitisi (Pregnancy Gingivitis)

Hamileliğin erken safhalarında diş etlerinde şişlikler, kızarıklıklar gözlenebilir. Bu şekildeki diş eti oldukça hassastır ve kolayca kanar. Hamilelik sırasında kadınların diş etlerinde oluşan bu değişiklikler nedeni östrojen ve progesteron hormonlarının salgılarının artmasından kaynaklanmaktadır. Hamilelik gingivitisi genellikle hamileliğin 2.ayında başlayıp 8.ayında en üst seviyeye çıkar, doğumdan sonra kendiliğinden iyileşir. Günlük düzenli ağız diş bakımı yapmayan kişilerde oluşan ve diş etinin irritasyonuna neden olan bakteri plağı ya da diştaşı gibi etkenler hamilelik gingivitisi tablosunu daha ciddi boyutlara taşıyabilmektedir. Eğer dişlerde derin tartar birikimi varsa diş hekimi tarafından elimine edilmelidir. Diğer diş tedavilerinde olduğu gibi tartar temizliği de özellikle hamileliğin ikinci üç ayında yapılamalıdır.

Hamileyken Antibiyotik Kullandım, Bebeğimin Dişleri Etkilenir mi?

Kullanılan her antibiyotiğin bebeğin dişlerinde lekelenmelere neden olduğu kanısı yanlıştır. Dişlerde renklenmelere neden olan antibiyotik grubu “tetrasiklinler”dir. Bunun dışındaki antibiyotiklerin renklenme yaptığı kanıtlanamamıştır.

Hamilelikte Kalsiyum İhtiyacı Nedir? Annenin Dişleri Erir mi?

Bebeğin ve annenin kemiklerinin sağlıklı olabilmesi için annenin günlük 1200-1500 mg kalsiyuma gereksinimi vardır.Hamilelik döneminde kadın süt ve süt ürünleri ile yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum dan zengin gıdalar alarak kalsiyun gereksinimini karşılamalıdır.Eğer gıdalarla yeterli kalsiyum sağlanamzsa bebeğin gelişimi için gerekli olan miktar annenin kemiklerinden karşılanır.Dişlerden kalsiyum çözünmesi olmaz.

Her Doğumda Bir Diş Kaybedilir Düşüncesi Doğru mu?

Hamilelik sırasında bebeğin kendisi için gerekli olan kalsiyumu annenin dişlerinden alarak annesinin dişlerinin çabuk çürümesine yol açtığı, bu nedenle hamile annelerin diş kaybına uğradığı düşüncesi yanlıştır. Kalsiyum ihtiyacı kemiklerden karşılanır. Hamilelik döneminde diş kayıplarının artma sebebi yetersiz bakım ve diş eti problemleridir.

Diş Eti Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Diş eti hastalıkları 3 farklı aşamada değerlendiriliyor. Şayet ilk aşamadaysa tedavi daha kolay ve daha kısa süreli olur. Ancak ikinci ve üçüncü aşamada tedavinin süresi de daha uzundur ve daha meşakkatli bir süreç hastaları bekler. Tedavinin ne kadar süreceği hastalığı ne kadar ilerlediğine ve hastanın diş etlerinin durumuna bağlı olarak değişebiliyor. Sizlere net bir süre belirtmemiz bu nedenle yanıltıcı olabilir. Olabildiğince herhangi bir rahatsızlık hissettiğinizde diş doktorunuza giderek derhal diş eti hastalığına müdahale edilmesini sağlamanızda fayda var.

Sağlıklı Diş Etinde Kanama Olur mu?

Bazı hastalar dişlerini fırçalarken diş etlerinde hafif bir kanama olduğunu fark edebiliyor. Bu durumda akıllara sağlıklı diş etinde kanama olur bu sorusu geliyor. Net bir şekilde belirtebiliriz diye sağlıklı bir diş etinde kanama meydana gelmez. Diş etlerinde kanama olması kesinlikle ciddiye alınması gereken durumların başında geliyor. Diş eti kanaması pek çok farklı nedenden kaynaklanabilir. Bu nedenle diş eti kanamasına sebep olan unsurun belirlenebilmesi ve uygun tedaviye hemen başlanması için mutlaka zaman kaybetmeden bir diş hekiminden randevu almalısınız. Diş etlerinde çekilme ya da iltihaplanma gibi pek çok farklı durum diş etlerinde kanamaya sebebiyet verebiliyor. Önlem alınmadığında ve tedavi edilmediğinde bu durum diş kaybına neden olabilir.

Diş Eti Çekilmesinin Tedavisi Var mı?

Diş eti çekilmesi diş kaybı ile sonuçlara bildiği için üzerinde mutlaka durulması gereken sağlık sorunlarından biridir. Diş eti çekilmesine müdahale edilebilmesi için öncelikle nedeninin araştırılması gerekiyor. Geceleri diş gıcırdatmak ya da yanlış diş fırçalama yöntemleri gibi pek çok farklı unsura bağlı olarak diş eti çekilmesi meydana gelebilir. Bu nedeni tespit edilmesi ve ortadan kaldırılması ile diş eti çekilmesinin durdurulması amaçlanır. Bunun yanı sıra yapılan muayene sonrasında damak bölgesinden alınan diş eti greftleri ile diş eti çekilmesinin üzerinin örtülmesi gibi farklı tedavi yöntemleri de denenebilir. Ancak bu ve benzeri tedavilerin kişiye uygun olup olmadığının belirlenmesi için mutlaka öncelikle muayene olmanız gerekiyor.

Diş Eti Tedavilerinde Yaş Sınırı Var mı?

En çok merak edilen konulardan biri de diş eti hastalıklarının tedavisinde belirli bir yaş sınırının olup olmadığıdır. Diş eti hastalıkları ile ilgili tedaviler her yaşta uygulanabilir. Ancak tedavi süresinin ilerleyen yaşlarda daha uzun olduğunu belirtmek gerekiyor. Doku iyileşmesi gibi pek çok unsur yaş ilerlediğinde yavaşladığı için haliyle diş eti hastalıkları ile ilgili uygulanan tedaviler de bir sonuç elde etmek için daha uzun süre beklemek gerekebiliyor. Bununla birlikte 18 yaşın altında diş eti hastalıkları ile ilgili tedaviler uygulanabilir. Herhangi bir yaş sınırı olmadığı için diş etiniz ile ilgili bir sorun olduğundan şüphelenirseniz hiç zaman kaybetmeden bir diş hekiminden randevu almanızda fayda var.

Koyu Kırmızı Diş Eti Nedir?

Dişler fırçalanırken diş etleri koyu kırmızı bir görünümde oluyorsa bu diş eti sorununuzun olduğunu gösterir ve bu sorunun da diş kayıplarına yol açtığı bilinmelidir. Bu gibi bir durumla karşılaşıldığında mutlaka bir diş hekimine gidilmesi gerekir. Koyu Kırmızı Diş Etlerini Önleme Yöntemleri: Diş etlerinin bu görüntüye sahip olmaması için şu adımlara dikkat etmek gerekir: Dişlerin günde iki defa en az iki dakika boyunca parodontax günlük uzman diş macunuyla fırçalanması gerekir. Parodantax günlük uzman diş macunu, sıradan bir diş macununa göre plakların önlenmesinde 4 kat daha fazla bir etkiye sahiptir.

  • Fırçalama işlemi diş eti çizgisine dikkat edilerek yapılmalıdır ve küçük bir başlığı yumuşak kılları mevcut olan bir fırça tercih edilmelidir.
  • Dişler arasındaki plakların temizlenmesi için diş ipi kullanılmalıdır.
  • Günlük gargara kullanımı yapılmalıdır.
  • Bir belirti oluşmasa bile düzenli olarak diş hekimi ziyareti yapılmalıdır.

Koyu Kırmızı Diş Eti Tedavisi Nedir?

Tedavinin ilk aşaması dişler üzerinde oluşan sert birikintilerin diş hekiminiz tarafından bazı aletler yardımıyla uzaklaştırılmasıdır. Tedavinin etkili olabilmesi için size hastalığa sebep olan mikrobiyal dental diş plağın diş ipi ve fırça ile doğru bir yöntemle nasıl temizleneceği öğretilir. Basit bir diş eti iltihabında önerilen bu yöntem yeterli olur. Ancak daha şiddetli enfeksiyonlarda diş ve diş eti arasında meydana gelen kemik erimesine bağlı olarak oluşan ve cep adı verilen boşluklarının tedavisinde yardımcı biyomateryallerin kullanıldığı periodontal cerrahi uygulamalar yapılır. Bazen de lazer gibi teknolojik cihazlar ile kanamasız, ağrısız ve dikişsiz bir tedavi yöntemi uygulanır. Bu uygulamalar sonrasında da hastalar, 3-6-12 aylık olan kontrollere alınır. Her kontrolde ise ara yüz temizliğiniz ve fırçalama tekniğiniz değerlendirilmeye alınacaktır.

Diş Eti İltihabı Nedir?

Diş eti iltihabı, ağızda oluşan kimi zaman ağrılara neden olan bir ağız problemidir. Genellikle ağız ve diş bakımına önem vermeyen kişilerde oluşan diş eti iltihabı, doğru beslenmeme ve bazı çeşit hastalıklar yoluyla da oluşabilir. Oluştuğu bölgeye göre durumu değişen diş eti iltihabı, bazen düzgün konuşamama ve yemek yiyememe problemine de yol açar. Çoğu zaman birkaç gün içerisinde kendiliğinden geçmesi öngörülür. Bu sürede ağız hijyenine dikkat etmek çok önemlidir. İltihaplı bölgeye fazla temas kurmamak gereklidir. Sürekli dokunmak ve uğraşmak iltihabı yayabilir. İnsanların çoğunda olabilecek olan iltihabın, çok büyük ve çok sancılı olduğu durumda kesinlikle bir uzman doktora gitmek gereklidir.

Diş Eti İltihabı Belirtileri Nelerdir?

Ağız ve diş bakımının yapılamaması, düzensiz beslenme ve daha birçok rahatsızlık diş eti iltihaplarına yol açar. Üstelik bu rahatsızlık nedeniyle gün boyu dişlerde ağrıya neden olur. Bakterilerin artması sonucunda oluştuğundan, çeşitli belirtilerini de gösterir. Diş eti iltihabının birden fazla belirtisi mevcuttur. En yaygın görülen belirtisi, aşırı ağız kokusudur. Bakteriler ve iltihap ağız kokusunu meydana getirir. Diş eti iltihabının konuşma sırasında ağrı, beyaz renkli iltihaplar, diş etlerinde çekilme, dişlerde gevşeklik ve dişlerde kanama gibi belirtileri bulunuyor. Ancak çoğu zaman basit düzeyde meydana gelebilir. Hatta çoğu zaman belirtileri de yaşanmayabilir. İltihabın boyu arttıkça belirtileri daha üst seviyede yaşanabilir. O yüzden erken tedbir ve tedavisi oldukça önemlidir.

Diş Eti İltihabı Nedenleri Nelerdir?

Diş eti iltihabı en fazla görülen diş sorunlarından biridir. Çoğunlukla diş etlerinde kanama, kızarıklık ve hafif görülen şişlikler oluşur. Fakat çok fazla ağrıya neden olmadığından, ihmal edilen enfeksiyon sorunudur. Bu rahatsızlığına neden olan birçok etken vardır. Sigara tüketimi, şeker hastalığı, kırılan dolgular, gebelik, diş bakımının yapılmaması, dişin yapısal bozukluğu, genetik faktörler ve bazı ilaçların kullanımı sonucunda oluşabilir. Aynı zamanda dişlerin çok sert fırçalanması ve yanlış diş fırçalama yöntemi gibi etkenlerde diş eti iltihabına neden oluyor. Diş eti iltihabı kısa sürede teşhis ve tedavi edilmezse, ciddi sorunlara yol açabilir. Bu sorun aşırı ağrıya ve ağız kokusuna yol açabilir.

Diş Eti İltihabı Teşhisi Nasıl Konulur?

Diş eti iltihabı, genellikle bakteriyel enfeksiyonların neden olduğu bir ağız ve diş hastalığıdır. Yetişkin bireylerde diş kaybının önde gelen nedenlerinden biri olmakla beraber diş eti iltihabı genellikle küçük boyutlu bir iltihaplanma şeklinde gelişir. Oluştuğu yere bağlı olarak kişide herhangi bir rahatsızlık vermeyebilir ve bazı durumlarda özellikle şiddetli iltihaplanma ile çiğneme, konuşma ve yemede zorluklara neden olabilir. Diş hekimine diş hassasiyeti, ağrı, şişlik veya iltihaplanma gibi şikayetlerle giden hastalarda diş eti iltihabı tanısı genel olarak fizik muayene ile kolaylıkla konulabilir. Fizik muayeneye ek olarak, diş hekimleri önceki diş operasyonlarını, tıbbi geçmişi ve semptomları değerlendirir. Muayene sırasında dişler ve diş etleri, dudaklar ve dil kontrol edilir. Dişler arasındaki boşluklar ve cepler incelenir.

Diş Eti Şişmesi Neden Olur?

Diş eti problemleri ağız ve diş sağlığında sık sık karşılaşılan sorunlar arasında yer alıyor. Genel olarak düzenli diş fırçalamayan ve diş ipi kullanmayan kişilerde daha çok görülüyor. Sert diş fırçası, kalitesiz macun ve kötü beslenme de diş eti şişmesine neden oluyor. Diş eti şişmesinin en temel nedeni ise dişte oluşan plaklardır. Diş minesinde biriken yemek artıkları zamanla buraya yerleşiyor ve tartar adı verilen yapılar oluşturuyor. Bu yapılar mikroorganizma için son derece elverişli bir alandır. Tartara yerleşen bakteriler zamanla diş etinin şişmesine neden oluyor. Bunun yanı sıra diş eti şişmesine farklı rahatsızlıklar da neden olabiliyor. Bunun doğru tayini için diş muayenesi yaptırmakta yarar var.

Diş eti hastalıklarına ne iyi gelir?

Diş eti hastalıklarının erken dönemde teşhisi ve tedavisi çok önemlidir. Ağız ve diş sağlığını evde bakım ile korumak, düzenli diş hekimi kontrollerini aksatmamak da önemlidir. Dişleri günde en az iki kere fırçalamak, günde en az bir kere diş ipi kullanmak, 2 günde bir ağız yıkama suyu ile ağzı temizlemek, tütün ürünleri kullanımını bırakmak diş eti hastalıklarından korunmak için yapılabilecekler arasında yer alır. Teşhis edilen diş eti hastalıklarında doktor önerilerini yerine getirmek çok önemlidir.

Diş eti hastalığının doğrudan bir vitamin eksikliği ile ilişkilendirilmesi doğru olmasa da insan sağlığı açısından kritik öneme sahip olan bazı vitamin, mineral ve aminoasitlerin eksikliğinin diş eti sağlığı üzerinde etkisi olabileceğini gösteren araştırmalar vardır. C vitamini, Omega 3, D vitamini, Kompleks B vitamini, çinko eksikliği diş eti hastalıklarına sahip olan kişilerde yaygın görülmektedir. Sağlıklı beslenme bu nedenle ağız ve diş sağlığı açısından çok önemlidir.

Sağlıklı dişetleri renk ve yapı olarak bezer özelliklere sahiptir. Açık pembe ile koyu pembe aralığında renge sahip olan, gevşek görünümü olmayan dişetleri sağlıklı kabul edilir. Dişetlerinde kızarıklık, morumsu renk, gevşek görünüm bir sorun olduğuna işaret eder. Ağız kokusu da dişetlerinde bir sorun olduğunun göstergesidir.

Diş eti çekilmesi ya da periodontitis yaygın olarak görülen bir durum olsa da önlenebilirdir. Düzenli ağız ve diş bakımı, diş hekimi ziyaretlerinin aksatılmaması çok önemlidir. Özellikle risk gruplarında yer alan kişilerin daha sık diş hekimi ziyareti gerçekleştirmesi gerekir.Diş eti çekilmesi hangi seviyede olduğuna bağlı olarak farklı yaklaşımlar ile tedavi edilebilen bir sağlık sorunudur. Ancak sorunun teşhis edilmediği, bu nedenle de herhangi bir müdahalenin yapılmadığı durumlarda diş kaybı meydana gelebilir.

Halk arasında maalesef ki yaygın bir inanış olan “diş taşı temizliği zararlıdır” algısı tamamen yanlıştır. Kişinin ağız sağlığına zarar veren ve diş çevresindeki kemiğin yıkılmasına sebep olan diş taşlarının temizlenmesi şarttır. Temizlenmediği durumlar dişlerin erken yaşta sallanıp düşmesi ile sonuçlanmaktadır.

Detertraj denilen diş taşı temizliğinde kavitron denilen ultrasonik bir alet kullanılır. Bu alet ise doğru kullanıldığında diş yüzeyine zarar vermez. Sadece diş yüzeyindeki eklentileri kaldırır.

Diş eti tedavisi yapılırken tedavi şekline göre bölgeye lokal anestezi verilir ve bu sayede uygulama esnasında herhangi bir şekilde ağrı ya da acı hissedilmez.

Diş eti kanaması hastalık belirtisidir. Geciktirilmeden bir diş hekimine muayene olunmalıdır.