Pedodonti - Çocuk Diş Hekimliği
Ağız ve diş sağlığına bebeklik döneminden itibaren dikkat edilmelidir. Sağlıklı dişlere sahip olabilmek için bebeklik döneminden itibaren düzenli kontrollerin yapılması ve gerekli durumlarda yapılan müdahaleler ile ağız ve diş sağlığının korunması esastır. Doğumdan ergenliğe kadar yani 0 – 13 yaş aralığında ağız ve diş sağlığı ile ilgilenen diş hekimliği alanı pedodonti olarak tanımlanmaktadır.
Pedodonti-Çocuk Diş Hekimliği
İçindekiler
Çocuklarda İlk Diş Hekimi Muayenesi Ne Zaman Yapılmalıdır?
Diş hekimini ilk ziyaret ilk süt dişinin sürmesiyle birlikte olmalıdır. İlk ziyarette hekim, bebeğin ağız hijyeninin ebeveyni tarafından nasıl sağlanacağı bilgisini verecektir. İlk muayenede bebeğin tıbbi ve dişsel öyküsü dinlenir. Ağız içi muayene hastanın ilk ziyaretinde yapılır ve hastanın diş çürüğüne yatkınlığı değerlendirilir. Gelişim, flor ihtiyacı, normal beslenme dışındaki alışkanlıklar (biberon, emzik vb.) travmadan korunma; ağız hijyeni ve yeme alışkanlıklarının dişler üzerinde etkilerine göre hasta yönlendirilir. Pedodontiste veya diş hekimine ilk ziyaret hayat boyunca bebek için yararlı olabilecek bilgilerin edinilmesi açısından önemlidir. Bunun yanında aşağıdaki işlemler ve önlemlerin ereken teşhisi için çocuk diş sağlığı önemlidir.
- Ağız ve diş sağlığı kontrolleri
- Diş temizliği ve florür tedavileri
- Diş yapısındaki bozuklukların düzeltilmesi
- Uygun olmayan ısırma davranışının düzeltilmesi
- Kanal tedavisi
- Biberon çürüğü tedavisi
- Fissür örtücü uygulamalar
- Kanal Tedavisi
Süt Dişleri Kaç Tanedir ve Ne Zaman Değişir?
Toplamda 20 adet diş bebeklik döneminde çıkar. 20 dişin çıkış zamanları ve süreleri farklılık gösterir. Üst ve alt çenede çıkacak aynı dişlerin zamanlarında farklılık gösterebilir.Bebeklerde ilk çıkan süt dişi genellikle merkezi/orta kesici olarak tanımlanan alt çenedeki orta ön dişlerdir. Bu dişlerin sonrasında ikincil olarak yine alt çenede yan kesici dişler çıkar. Sonrasında ise üst kesici dişler gelir. Bebeklerde diş çıkışı genellikle 6. ay itibarıyla başlasa da bazı durumlarda gecikmeler olabilir. Bu süreyi genel olarak 6 – 12 ay aralığında ifade etmek doğrudur. Süt dişlerinin tamamının 33. ayda çıkmış olması beklenir.
Süt dişleri doğumdan sonra genellikle 6. ay itibarıyla çıkmaya başlar. Süt dişlerinin tamamı 2,5 – 3 yaşından itibaren çıkmış olur. Süt dişlerinin tamamen dökülmesi 12 yaşına kadar devam eder. İlk süt dişi dökülmesi yaklaşık olarak 6 yaşında gerçekleşir ve yetişkin dişler çıkmaya başlar. İlk süt dişinin dökülmesinden sonra süt dişleri sırayla dökülmeye ve yerine kalıcı dişler gelmeye başlar. 6 – 12 yaş aralığında ağızda hem süt dişleri hem de kalıcı dişler bulunur. Bazı çocuklarda ilk çıkan kalıcı dişler azı dişleridir bazılarında ise kesici dişler ortaya çıkar. 13 yaşına kadar 28 adet kalıcı dişin büyük bir kısmının çıkmış olması gerekir. 20 yaş dişi olarak adlandırılan 4 adet üçüncü azı dişi ise 17 – 21 yaş aralığında çıkar ve toplam diş sayısı 32 olarak tamamlanmış olur. 20 yaş dişlerinin çıkması ile ilgili gecikmeler ve sorunlar olabilir.
Süt Dişleri Neden Dökülür?
Süt dişleri yer tutucu görevi yapar. Bu durumun temelinde çene yapısı vardır. Süt dişleri yer tutucu olarak hareket ederler ve çenede daimi dişler için yer açarlar. Süt dişleri insanlarda genellikle 6 yaş civarında düşmeye başlar ancak tüm dişler aynı anda düşmez. Daimi diş olarak ifade ettiğimiz dişler sürmeye hazır hale geldiğinde süt dişi kökü erimeye başlar ve diş dökülür. Bu şekilde kalıcı dişin yeri açılmış olur.
Süt Dişleri Tedavi Edilmeli midir?
Süt dişleri çoğu zaman geçici dişler olduğu için ihmal edilmektedir ancak bu kesinlikle ama kesinlikle yapılmaması gereken bir davranıştır. Süt dişlerinin sağlıklı olması ağız ve çene yapısı açısından büyük bir önem taşır. Bunun yanı sıra sağlıklı süt dişleri bebek ve çocuk gelişimi açısından da büyük öneme sahiptir. Süt dişleri ana dişlerin yerini tutarlar bu nedenle bakımı ve tedavisi yapılmadığı için kaybedilen süt dişleri yetişkin dişlerde şekil bozuklukları yaşanmasına neden olabilir. Ayrıca süt dişleri çiğneme ve konuşma açısından büyük öneme sahiptir. Çocukların konuşma bozuklukları yaşamamaları, çiğneme sorunlarına bağlı gelişim sorunları yaşamamaları için süt dişlerinin sağlıklı olması gerekir
Çocuklardaki Diş Hastalıkları Nelerdir?
Biberon Çürüğü
Erken çocukluk dönemi çürüğü, emzirme çürüğü ya da biberon sendromu olarak da adlandırılan bu durum bebek dişlerinin şekerli içeceklere ve şekere sık temas etmesi sonucunda meydana gelir. Emzirilen bebeklerin ağızlarında yutmadıkları süt ile uyumaları ya da sütü tutmaları halinde dişin çürüme riski ortaya çıkar. Biberon çürüğünün engellenmesinde şekerli besin tüketimine dikkat edilmesi, emzirme ve beslenme sonrası bebeğin bir miktar su içmesi önemli bir yere sahiptir. Süt dişlerinin çürümesi diş apsesine ve vücudun farklı yerlerine enfeksiyon yayılmasına neden olabilir.
Erken Diş Kaybı
Çürüme veya travmaya bağlı durumlara bağlı olarak erken diş kaybı meydana gelebilir. Süt dişlerinde erken diş kaybı kalıcı dişlerin hizalanmasında sorunlara neden olabilir. Dişin eğik, çarpık, yanlış hizalanmış olarak çıkması şekil bozukluğunun yanı sıra çiğneme sorunlarına ve temporomandibular eklem sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle erken diş kaybı mutlaka takip edilmelidir. Erken diş kaybın durumunda meydana gelebilecek sorunları engellemek için yer tutucu tedavisi uygulanabilir. Bu tedavi düşen dişin tuttuğu alanın korunmasını sağlar. Bu sayede diğer dişlerin hizalanmasında bir sorun ortaya çıkmamakla birlikte düşen süt dişinin yerine gelecek yetişkin dişin yeri de korunmuş olur.
Parmak Emme – Dudak Emme
Bebeklerin parmaklarını, oyuncaklarını ve emziklerini emmeleri normal ve sağlıklı bir durumdur. Ancak parmak emmenin belirli bir yaştan sonra devam etmesi kalıcı dişlerin hizalanmasında sorunların meydana gelmesine neden olabilir. Emmenin sıklığına ve süresine bağlı olarak diş hizalanmasında problem, aşırı ısırma davranışı ve telaffuz sorunları ortaya çıkabilir
Dil İtme
Dilin üst kısmının dudaklara doğru itilmesi davranışı dil itme olarak adlandırılır. Bu durum ön dişlerde baskı oluşmasına ve onların daha çıkıntılı durmasına neden olur. Dil itme konuşma ve ısırma sorunlarına neden olabileceği için mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
Süt Dişlerinde Retansiyon
Bazı durumlarda süt dişi gevşemez ve alttaki kalıcı diş aynı yerden çıkmaya başlar. Süt dişinin tutunması durumu aynı alanda iki diş olması veya kalıcı dişin bulunmaması sebebine bağlı ortaya çıkabilir.
Çocuklardaki Diş Hastalıkları Nelerdir?
Biberon Çürüğü
Erken çocukluk dönemi çürüğü, emzirme çürüğü ya da biberon sendromu olarak da adlandırılan bu durum bebek dişlerinin şekerli içeceklere ve şekere sık temas etmesi sonucunda meydana gelir. Emzirilen bebeklerin ağızlarında yutmadıkları süt ile uyumaları ya da sütü tutmaları halinde dişin çürüme riski ortaya çıkar. Biberon çürüğünün engellenmesinde şekerli besin tüketimine dikkat edilmesi, emzirme ve beslenme sonrası bebeğin bir miktar su içmesi önemli bir yere sahiptir. Süt dişlerinin çürümesi diş apsesine ve vücudun farklı yerlerine enfeksiyon yayılmasına neden olabilir.
Erken Diş Kaybı
Çürüme veya travmaya bağlı durumlara bağlı olarak erken diş kaybı meydana gelebilir. Süt dişlerinde erken diş kaybı kalıcı dişlerin hizalanmasında sorunlara neden olabilir. Dişin eğik, çarpık, yanlış hizalanmış olarak çıkması şekil bozukluğunun yanı sıra çiğneme sorunlarına ve temporomandibular eklem sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle erken diş kaybı mutlaka takip edilmelidir. Erken diş kaybın durumunda meydana gelebilecek sorunları engellemek için yer tutucu tedavisi uygulanabilir. Bu tedavi düşen dişin tuttuğu alanın korunmasını sağlar. Bu sayede diğer dişlerin hizalanmasında bir sorun ortaya çıkmamakla birlikte düşen süt dişinin yerine gelecek yetişkin dişin yeri de korunmuş olur.
Parmak Emme – Dudak Emme
Bebeklerin parmaklarını, oyuncaklarını ve emziklerini emmeleri normal ve sağlıklı bir durumdur. Ancak parmak emmenin belirli bir yaştan sonra devam etmesi kalıcı dişlerin hizalanmasında sorunların meydana gelmesine neden olabilir. Emmenin sıklığına ve süresine bağlı olarak diş hizalanmasında problem, aşırı ısırma davranışı ve telaffuz sorunları ortaya çıkabilir
Dil İtme
Dilin üst kısmının dudaklara doğru itilmesi davranışı dil itme olarak adlandırılır. Bu durum ön dişlerde baskı oluşmasına ve onların daha çıkıntılı durmasına neden olur. Dil itme konuşma ve ısırma sorunlarına neden olabileceği için mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
Süt Dişlerinde Retansiyon
Bazı durumlarda süt dişi gevşemez ve alttaki kalıcı diş aynı yerden çıkmaya başlar. Süt dişinin tutunması durumu aynı alanda iki diş olması veya kalıcı dişin bulunmaması sebebine bağlı ortaya çıkabilir.
Bebeklerde Diş Çıkarma Belirtileri Nelerdir?
Bebekler normal şartlarda 6. ayda diş çıkarmaya başlarlar. Fakat her bebeğin yürüme ya da konuşma zamanında farklılık olduğu gibi, dişlenme süresinde de değişiklik olabilmesi doğaldır. İlk dişlerini 5. ayında çıkaran bebek olduğu gibi, 8. ayda çıkaranı da oldukça sağlıklıdır, endişe edilecek bir durum yoktur. Siz bu zaman aralığında bebeğin belirtilerini gözlemleyerek, diş kaynaklı bir huzursuzluğu varsa, onu rahatlatma yöntemlerini uygulayabilirsiniz.
Diş çıkaran bebeklerde aşağıdaki belirtilerden biri ya da birkaçı görülebilir:
- Tükürük artışı
- Ellerini ağzına götürme
- Yabancı cisimleri ısıma, kemirme
- Kulağını çekiştirme
- Yüksek ateş
- Yanaklarda kızarıklık
- İshal
- Huzursuzluk
- Uyku düzeninde bozulma

Diş çıkarma bebekler kadar ailelerin de zorlandığı sorunlardan biridir. Diş çıkardığı için ağlayan bir bebeği rahatlatmaya çalışmak için anne ve babanın da sakin olması son derece önemlidir. Diş çıkaran bebeği rahatlatmanın birkaç yolu vardır:
Kaşıma-çiğneme: Bebekler diş çıkarırken ağızlarına bulduklarını götürüp diş etlerini kaşımayı çok severler. Ağrıyan diş etleri üstüne yapılan baskı ve kaşıma hareketi bebeklere çok iyi gelir. Bu amaçla üretilen özel diş kaşıma oyuncakları süt dişi çıkaran bebekleri oldukça rahatlatır.
Soğuk uygulama: Özellikle bebekler için üretilen diş kaşıma oyuncaklarının içi sıvı ya da jel dolu olan modellerini buzdolabında serinletip bebeğe vermek, damağını uyuşturacağından bebeğin oldukça hoşuna gider. Bu oyuncakları buzdolabının dondurucu gözüne koyarsanız gereğinden fazla soğuk olabilir ve yanak ya da dişetine zarar verebilir. Bu nedenle buzdolabı gözünde serinlemesini sağlamalı ve bebeğin diş kaşıma oyuncağını gözetiminiz altında kullanmasına dikkat etmelisiniz.
Soğuk besinler: Bebeğiniz eğer ek gıdaya geçtiyse, sıcak besinlerdense soğuk olan gıdaları tercih edecektir. Yoğurt hem besleyici hem de ferahlatıcı bir besin olarak diş çıkaran bebeklerde hayat kurtarır diyebiliriz! File içerisine konmuş elma, armut, havuç da oldukça rahatlatıcı etki gösterir. Marketlerde satılan taze ananasın koçanını da diş çıkaran bebeklerin çok sevdiğini biliyor muydunuz? Verdiğiniz her besinin bebeğin ayına uygun olmasına ve de gözetiminiz altında tüketmesine lütfen dikkat edin.
Ağrı kesici: Diş etlerine sürülen ağrı kesici jeller 2018 yılından itibaren artık FDA tarafından onaylanmıyor. İçeriğindeki “benzokain” isimli etken maddenin, kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma kapasitesini azaltarak ciddi sorunlara yol açabileceği yolunda çalışmalar bulunuyor. Zaten pek etkili olduğu da söylenemezdi. Eğer yukarıda bahsedilen yöntemlerden hiçbiri fayda sağlamıyorsa, işte o zaman bebeğinizi takip eden çocuk doktorunun önerisi doğrultusunda bir ateş düşürücü-ağrı kesici vermeniz gerekebilir.
Lokal ilaç uygulama: ‘Calgel’ veya ‘Dentinox gel’ gibi lokal uygulanan jeller kızarıklığın olduğu bölgeye masaj yapılarak uygulanır ve bebeğin rahatlaması sağlanabilir.
Çocuk Diş Hekimliğinde Uygulanan Tedaviler Nelerdir?
- Flor Tedavisi: Flor çocuk ya da yetişkin diş minesinin güçlendirilmesinde kullanılan bir mineraldir. Uygulama süt dişlerinde minenin kalıcı dişlere kıyasla daha ince olması sebebiyle yapılır. Çocuk dişlerinin çürüme eğiliminin fazla olması sebebiyle yapılan flor uygulamaları ile dişin yapısı güçlendirilir. Jel yapıdaki flor dişlere sürülür ve yaklaşık 4 dakika sonunda ağızda biriken flor tükürülür. Uygulama 4 yaş ve üzeri çocuklar için uygundur
- Fissür Örtücü Tedavisi: Fissür diş yüzeyinde bulunan ve temizlenmesi zor olduğu için bakteri birikiminin meydana geldiği olukların adıdır. Fissür örtücü uygulama diş yüzeyindeki fissür adı verilen olukların bir jel ile örtülmesi ile yapılır.
- Yer Tutucu: Süt dişlerinin zamanından önce kaybedilmesi durumunda çevredeki dişlerin hizalarında değişim olmaması ve çıkması beklenen kalıcı dişin yer sorunu yaşamaması adına yer tutucular kullanılabilir. Yer tutucu uygulaması kayıp dişin tutması gereken alanı koruma amacıyla yapılır. Kayıp diş sayısına ve dişin durumuna göre tutucu sabit veya hareketli olarak tasarlanabilir.
- Dolgu: Süt dişlerine dolgu uygulaması hem süt dişini hem de kalıcı dişin yerini korumak açısından tercih edilmektedir. Süt dişlerinin tedavi gereksinimi olmadığı inancı yanlıştır ve tedavi edilmemeleri uzun vadede ciddi sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle işlem sırasında diğer dişlere zarar verilmemesi önceliği ile süt dişlerine hassas bir şekilde dolgu yapılması ihmal edilmemesi gereken bir tedavidir.
Amputasyon: Bu tedavi kanal tedavisinden farklı olarak pulpanın enfekte olan, iltihaplanan ya da çürüyen kısmının çıkarılması ve kalan kısmının geride bırakılması esası ile yapılmaktadır. Çocuklarda amputasyon tedavisinin işe yaramaması durumunda kanal tedavisi veya dişin çekilmesi gündeme gelebilir.
Kanal Tedavisi: Kanal tedavisi çocuklarda süt dişlerini kurtarmak amacıyla yapılabilen bir tedavi türüdür. Süt dişi kaybının önlenmesi esası ile tedavi yapılabilir. (12) Kanal tedavisinin çok hassas bir şekilde yapılması gerekir. Süt dişlerinin kökleri, ana dişlere kıyasla çok daha hassas ve kısa olduğu için tedavinin özenle yapılması gerekir.
Flor Uygulamasının Amacı Nedir?
Diş hekimleri tarafından sıklıkla kullanılan yöntemlerden bir tanesi de flor olarak adlandırılan işlemdir. Bu işlemin amacı temelde mine yani dişin dışarıdan görünen yapısını kuvvetlendirmek ve bakım yapmaktır. Çürüklere karşı daha dirençli olması sağlanırken en çok kullanılan kısım olan diş yüzeyinin de daha sağlam olmasına yardımcı olunur. Talep edilen her birey ve diş türü için uygulanması son derece kolaydır. Uygulama yaparken hastanın 5 dakikasının olması yeterlidir. İşlemden sonra hastanın yaklaşık 1 saat herhangi bir şey yememesi önerilir. Bu sayede işlemin etkisi daha uzun süreli olacaktır. İşlem sayesinde kişiye, diş yapısına veya kullanıma bağlı olarak 4 veya 6 ay koruma sağlanır.
Hangi Dişlere Flor Uygulaması Yapılır?
Dişlerin yapısına veya işlemlerine göre değişmekle birlikte genelde bu tarz uygulamalar dişin beyaz kısmı yani minenin güçlendirilmesi için kullanılır. Bundan dolayı da çocuklar başta olmak üzere yetişkinlerde de çürüklere karşı güçlü olması istenen dişler için bolca uygulaması yapılır. Yaptırmak isteyenlerin herhangi bir kısıtlaması da bulunmaz. Tüm diş tiplerine uygulanması mümkündür. Sadece hastanın istemesi ve hekimin de uygun bulması yeterli olacaktır. Bu sayede dişler daha sağlam olur. Uygulamanın amacı dişi ihtiyacı olan flor adı verilen maddeyi depolamasına yardımcı olmaktır. Uygulama 4 veya 6 aya kadar etkili olduğundan dolayı sıklıkla uygulanması da gerekmez. Bunun için mutlaka hekime sorulmalıdır.
Flor jel kimyasal mıdır, yan etkisi var mı?
Bu uygulama dişlere fluor adı verilen maddenin sürülmesi ve dişlerin bunu depolamasına imkan verilmesi şeklinde özetlenebilir. Maddenin kullanımı sağlığa zararlı olmamakla birlikte herhangi bir yan etki de ortaya çıkarmaz. Uygulayan hekime de bağlı olarak bu durum değişse de doğru uygulandığında sorun olmayacaktır. Etkisi 4 veya 6 aya kadar süren bir işlem olmasından dolayı sıklıkla da uygulanması gerekmez. Çocukların da rahatlıkla uygulatabileceği, herhangi bir acısı da olmayan bu işlem genel olarak zararsızdır. Dişlerin korunması ve daha güçlü olması için diş hekimlerinin de önerdiği bir yol olmasından dolayı mutlaka diş hekiminize danışarak yaptırma konusunda bilgi almalısınız.
Flor jel uygulaması sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Flor uygulaması oldukça sık bir şekilde kullanılan ve herhangi bir yan etkisi olmayan bir sistemdir. Dişlerin mine yapısının daha sağlıklı ve güçlü olmasına katkı sağlamak amacıyla kullanılır. Bu işlem temelde uygulanması ortalama 5 dakika kadar süren bir prosedürdür. Uygulamadan sonra yaklaşık olarak 1 saat kadar yeme ve içme olmaması gerekir. 24 saat süre içinde ise süt ve süt ürünleri kullanılması önerilmez. İşlem isteyen tüm hastalara kolaylıkla uygulanır. Sonuçları da oldukça memnun edicidir. Bunun için uygulamanın süresi son derece önemlidir. Kullanıcıya bağlı olarak bu işlemin 6 aya kadar başarı sağlaması söz konusu olacaktır. Ortalama ise 4 veya 6 aydır
Flor jel uygulaması sonrası süt ürünü tüketilirse ne olur?
Flor diş yapısının güçlenmesinde, sertleşmesinde rol oynayan bir elementtir. Flor uygulaması sonrasında dişlerin daha güçlü bir mine tabakasına sahip olduğu bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Flor uygulaması çocuklara uygulanabilen bir uygulamadır. Yetkin kurumların hazırladığı raporlarda Flor uygulamasının toksik düzeylere ulaşmadığı ve bu uygulamanın ağız sağlığını korumada önemli bir yere sahip olduğu izlenmiştir. Flor uygulaması yaklaşık 5 dakika süren bir uygulamadır. Kısa bir sürede uygulanan Flor işlemi sonrasında dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Flor uygulaması sonrasında 1-2 saat kadar yeme içme eyleminin durdurulması önerilir. Ayrıca 24 saat süre ile süt ya da süt ürünlerinin tüketilmemesi gereklidir. Süt tüketilmesi durumu çocuğa bir zarar vermezken uygulamadan beklenen yararın azalmasına neden olabilir.

Çocuklarda Ağız Bakımı Nasıl Olmalıdır?
Çocuklarda diş bakımı, her yaşta olduğu gibi, doğru ve etkili bir yöntemle günde en az iki defa diş fırçalamakla başlar.Çocuk diş hekimliğinde fırçalamaya ilave olarak, genç yaşlarda asit ataklarına yatkın olan dişlerde koruyucu önlemler alınması da önem taşımaktadır. Bu amaçla azı dişlerinin çiğneme yüzeylerinde bulunan derin çukurları kapatan fissür örtücüuygulaması son derece etkilidir. Buna ilave olarak çocuğun ihtiyacına göre 6 ay ya da senede 1 olacak şekilde, diş yüzeylerine uygulanan yüzeysel flor (fluor, flourid)uygulaması önerilmektedir. Son zamanlarda basında çocuk diş hekimliğinde flor uygulaması hakkında çeşitli tartışmalar olsa da, bu uygulamanın faydası uluslararası akademik platformda bilimsel çalışmalarla ortaya konmaktadır. Aksi bir çalışma yayınlanmadıkça da pedodonti uzmanı tarafından önerilmektedir. 4 yaşından itibaren uygulanabilen bu yöntemler ile çocuğunuzun dişleri asit ataklarından korunacak ve çürük riski oluşumu azalacaktır.
- Yemeklerden sonra bebeklerin diş etlerini temiz ve yumuşak bir bez ile silmek
- Bebeklerin biberon ile uyumasına izin vermemek
- Bebeklerin emziklerine şeker içeren gıdalar sürmemek
- Bebeklerin şekerli besin tüketimine dikkat etmek
- 2 yaşından itibaren günde iki kez diş fırçalanmasına özen göstermek
- İlk süt dişinin çıkması ile birlikte ama en geç 1 yaşından itibaren düzenli diş kontrollerine başlamak bebeklerde ve çocuklarda ağız ve diş sağlığını korumak için mutlaka yapılması gerekenlerdir.
Çocuklarda Beslenmenin Ağız Sağlığına Etkisi Nedir?
Beslenme sadece çocuk diş hekimliği ve ağız sağlığı değil, genel sağlık durumunu da yakından ilgilendiren bir konudur. Özellikle çocukları özendirecek şekerli bir çok gıda piyasada bulunmaktadır. Şeker, çikolata, jelibon, pasta ve benzeri gıdalar dişler için “karyojenik” yani çürük yapıcı gıda olarak adlandırılır. Çocuğunuza her öğünden sonra dişlerini fırçalatmanız pek mümkün olmayabilir. Bu tür hazır gıdaların tüketilmesi başta ağız sağlığı, sonra da genel sağlık açısından çocuklar hatta yetişkinler için son derece zararlıdır. Çocukların tatlı ihtiyacını gidermek için mevsim meyvelerine yönlendirmeniz çocuk diş hastalıkları açısından faydalıdır. Kek türü paketlenmiş hazır atıştırmalıklar içinde tatlandırıcı, koruyucu, renklendirici vb gibi katkı maddeleri içerir. Çocuk diş hekimliğinde kabul edilmezler. Bunların yerine, kendi hazırladığınız besinlere yönlendirebilirsiniz. Rafine şeker kullanmak yerine pekmez, kuru kayısı, kuru üzüm ya da elma, armut, havuç gibi besinlerle tatlandırarak hem sağlıklı, hem de besleyici gıdalar hazırlayabilirsiniz.
Süt Dişleri Zaten Düşecek, Bakımı Önemli Midir?
Süt dişleri tedavi edilmediğinde oluşan çürükler:
- Diş çürümesi ile oluşan madde kaybı sonucu, ileride ortodontik bozukluklara
- İlerleyerek dişte abse oluşumuna ve çocuğun yüzünün şişmesine
- Kurtarılamayacak kadar harap süt dişlerinin vaktinden erken kaybı sonucu altından gelen dişte sürme bozukluğuna kadar birçok soruna yol açabilir. Bu nedenle çocuğun genel sağlık durumunun korunması ve ortodontik problemlerin oluşmasını önleme amacıyla süt dişleri bakımı son derece önemlidir. Eğer tedavi edilemeyecek kadar harap hale gelmişse, çocuk diş çekimi gerekebilir.
Çocuklarda Diş Yaralanması Sonrası Neler Yapılmalıdır?
Çocuklar sürekli hareket halinde olduklarından dolayı çocukta diş yaralanması pedodonti alanında sıkça karşılaşılan bir durumdur. Dişe gelen darbe sonucu; dişte sallanma, çocuk diş kırığı, diş kökü kırığı ya da dişin bütün olarak yerinden çıkması gözlenebilir. Bu durumda, eğer çocuğun daha öncelikli bir sağlık sorunu yoksa vakit kaybetmeden çocuk diş doktoru ile temasa geçilmelidir. Travma sonrası diş kırılmış olabilir. Kırık parça bulunup uygun koşullarda diş hekimine getirilirse, yerine yapıştırmak mümkün olabilir. Bunun için kırılan parçayı en kısa sürede, ağzı ortamına en yakın koşullarda, yani içerisinde tükürük bulunan bir kaba koyup getirmeniz gerekir. Eğer diş bütünüyle yerinden çıkmış ise, kök yüzeyine hiç dokunmadan temiz su ile yıkanmalı ve tükürük dolu bir kap içinde en kısa sürede diş hekimine getirilmelidir
Fissür örtücü nedir? Her dişe yapılmalı mıdır?
Dişlerin yarık ve girintili olan yüzeylerine fissür adı verilmektedir. Fissür örtücü ise, dişlerin bu girintili ve yarık yüzeylerini örtmeye yarayan bir materyaldir. Fissür örtücü ile yapılan bu örtme işlemine ise fissür örtme işlemi adı verilmektedir. fissür örtme işlemi bir nevi çürükleri önlemek amaçlı kullanılmaktadır. Fissür uygulaması oldukça basit ve ağrısızdır. Fissür uygulaması özellikle, dişleri girintili ve çıkıntılı olan, çok fazla deliklere sahip insanlar için idealdir.
Tüm çocuklara fissür örtücü yapılmalı mı?
Çocuklar yapıları gereği henüz gelişme durumunda olmalarından ve şekerli gıdaya olan düşkünlüklerinden dolayı fazlasıyla diş sorunu yaşama ihtimali barındırırlar. Aynı zamanda çocukların diş fırçalama alışkanlığı kazanması için de belli bir eğitim ve süre gerekir. Bundan dolayı her çocuk için zorunlu olmamakla birlikte diş aşısının uygulanmasının yararlı olacağı görüşü hakimdir. Bu konuda kesin bilgiyi diş hekiminiz verecektir. Uygulamanın her yaştan çocuğa uygun ve oldukça başarılı sonuçlar veren bir yol olmasından dolayı uygulanmasında bir sorun yoktur. Çocuklarınızın dişlerinin daha dayanıklı olması ve çürüklere karşı bir anlamda koruma edinmiş olması anlamına gelen uygulamanın bir zararı da yoktur.
Fissür örtücü mü yoksa flor mu daha önemli?
Fissür örtücü ve flüor uygulamaları çocuklarda koruyucu diş hekimliği kapsamında kullanılan uygulamalardır. Bu uygulamalar birbirinin yerine ikame olmaz, aksine birbirini tamamlar.
Fissür örtücü ne işe yarar?
Fissür örtücü, diş tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Azı dişlerdeki yüzeyleri korumak amacıyla yapılır. Azı dişlerde meydana gelen girintiler ve oyuk şeklindeki görünüm, fissür örtücü adı verilen dolgu maddesi ile örtülür. Bu sayede çürük oluşumu büyük ölçüde engellenmiş olur. Bu dolgu maddesi akışkan bir kıvama sahiptir. Çürüklerden korunma konusunda oldukça başarılı bir tedavi yöntemidir. Genellikle çocuklara çok sık uygulanır. Çocuklarda diş sağlığına çok dikkat etmek gerekir. Çürük oluşma riskine karşılık çocuklara fissür örtücü bir tedavi uygulamak önemlidir. İşlem çok kısa bir zamanda son bulur ve 6 ayda bir kontrol edilerek tedavi daha kalıcı bir hale getirilir.
Diş minesi nasıl güçlenir?
Dişin en üst tabakasında yer alan sert yapıya diş minesi denir. Zaman içerisinde aşınan bu diş mine tabakası dikkat edilmediğinde dişin içyapısına zarar verir ve diş çürümelerine neden olur. Diş minesine gerekli hassasiyet gösterilmediği. takdirde diş kayıplarına neden olur.
Fluor Uygulaması Yaptırmazsak Ne Olur?
Diş sağlığı için önemli bir etkenlerden biri fluor uygulamasıdır. Çocuklarda da sıklıkla kullanılan fluor uygulaması dişlerin çürümesini önleyici tedbirler içermektedir. Uygulanmaması halinde diş çürüklerinin oluşumunda hızlanmalar görülebilmektedir. Diş minesi zarar görür ve diş çürüklerinde hızlı ilerlemeler görülür. Diş yapısı güçlenemez ve diş eti problemlerine rastlanabilir. Dişler asite ve bakteriye karşı savunmasız bir konuma düşer. Çocuklarda çarpışık dişler sık görülmekte ve ağız yapısını bozabilmektedir. Fluor uygulamasının yapılmaması ve yetersiz diş fırçalama gibi etkenlerden dolayı ortodonti tedavisine ihtiyaç duyulabilmektedir. Ağız kokusu hem kişiyi hemde çevresindekileri rahatsız eden ve utanç veren bir histir. Fırçalama ve fluor adlı uygulamaların yeterli gerçekleştirilmemesi ağızda kötü bir kokuya sebebiyet vermektedir.
Fluor Uygulaması Nasıl Yapılır?
Dişlerin beyaz kısımlarının yani mine yapısının daha dayanıklı olması için fluor adı verilen bir işlem uygulanır. Bu işlem temelde hastaların dişlerinin çürüklere karşı daha dirençli olmasına olanak tanır. Uygulaması her türlü diş için yapılabilir. Bunu engelleyen herhangi bir durum yoktur. Uygulaması için dişin ön yüzeylerinin tükürükten arındırılması gerekir. Basit bir işlemdir. Ardından da fluor denen madde ile dişin tüm yüzeyleri kaplanır. Madde sıvı, akışkan ve oldukça rahat bir şekilde uygulanan bir maddedir. Tüm işlem ortalama 5 veya 10 dakika kadar sürer. Ardından hasta normal hayatına devam eder. Uygulanması ve sonuçları uygulayan hekimin başarısına göre de değişebilir.